24 Temmuz 2011 Pazar

Antalya ve Bira

Antalya değişik bir şehir. Bugün kuzenle iki üç bira içelim dedik cipslen beraber. Öncesinde dökümleri alabilmek için dışarı da çıkmamız gerekiyor haliyle. Antalya'da da bu mevsimde dışarı çıkmak akıllı işi değil. 200 metre yürüyeceğim diye yarım kilomu vermişimdir. Neyse gittik dökümü tamamladık, biranın keyfine vardık. Verdiğim yarım kiloya karşılık 3 kilomu geri aldım. En çok ona sevindim zaten, devir kaybetme devri değil. Kaybetme de demişken zamanı da hor kullanmamak lazım. Örneğin ismini burda zikretmek istemiyorum ama F...b.ok diye bir site var, inanılmaz zamanımı alıyor. Benim gibi düşünen de 100 bin milyon kişi bulabilirim, hatta üstüne bir bira bile alabilirim. Bu arada bir şarkı iddiasıyla bir bira bile kazanmışlığım vardır. Şarkının ismini de burdan paylaşayım da belki bir yerlerde duymuş da adını bilmiyorsanız yardımım olur. Emmanuel Santarromana'nın Metropolitan'ı. Müziği Balkan halk ezgisi, güzel şarkı, şu anda onu dinleyerek yazıyorum ve biraz da reklam kokan hareketlerde bulunuyorum. Aslında bulunmasam ben yoh olsam iyi olacak.Bu şarkıyı f..e.ook'tan paylaştım, sonra en az yirmi kez dinledim. Zamanı kaybettim oracıkta. Bira iddiamı kazandım ama. Şimdi de buralarda yoh olmak istiyorum, gittim...

1 yorum:

orçay dedi ki...

hava iyi de nem abi, yayladan geliyorum, nem fazla abi burada, rutubet öldürüyo insanı, yoksa sıcaklık iyi... (yayladan gelince 40 yaş üstü yorum yapabildim ahahh)